Testis kanseri, penisin altında bulunan deri torbası olan skrotumun içindeki testislerde oluşur. Testis kanseri, testislerde bulunan hücreler kontrolsüz bir şekilde çoğalıp vücudun başka kısımlarına sıçrama eğilimi göstermesi ile oluşur. Kontrolsüz çoğalan bu testis hücrelerinin acilen çıkarılması gerekir.
Nadir görülen bir kanser türü olan testis kanseri, her yıl ortalama olarak 100.000 erkekten sadece 3'ünde görülür. Görülme sıklığı düşük olsa da testis kanseri 20-34 yaşlardaki erkek bireylerde en sık görülen kanserdir.
Kanser testisin ötesine yayıldığında bile testis kanseri büyük oranlarda tedavi edilebilir. Testis kanserinin türüne ve evresine bağlı olarak, farklı tedavilerden birini veya bunların bir kombinasyonunu alabilirsiniz.
Testis Kanseri Belirtileri Nelerdir?
En bilinen testis kanseri belirtisi, testisin bir kısmında ağrısız yumru ya da şişlik görülmesidir. Ancak her yumru ya da şişlik testis kanseri belirtisi olmayabilir.
Testislerde oluşan kanser hücreleri yayılma ve metastaz riski gösterebileceği için her hangi bir semptoma rastlama durumunda mutlaka bir uzman ürologa tedavi olmalısıınız.
Testis kanseri belirtileri ve semptomları şunlardır:
- Her iki testiste de yumru veya genişleme (testislerin anormal boyutta olması)
- Skrotumda (testislerin bulunduğu torba) ağırlık hissi
- Karın veya kasıkta donuk bir ağrı
- Skrotumda ani sıvı toplanması
- Testis ağrısı veya skrotum ağrısı
- Göğüslerin genişlemesi veya hassasiyeti
- Sırt ağrısı
Testis kanseri tanısı genellikle sadece bir testise konur.
Testis Kanseri Nedenleri Nelerdir?
Testis kanserinin nedenleri kesin olarak bilinmemektedir.
Sağlıklı hücreler, vücudunuzun normal çalışmasını sağlamak için düzenli bir şekilde büyür ve bölünür. Ancak bazen bazı hücreler anormallikler geliştirerek bu büyümenin kontrolden çıkmasına neden olur. Bu kanser hücreleri yeni hücrelere ihtiyaç duyulmadığında bile bölünmeye devam eder. Biriken hücreler testiste bir tümör oluşturur.
Hemen hemen tüm testis kanserleri germ hücrelerinde başlar. Germ hücreleri, testislerdeki olgunlaşmamış sperm üreten hücrelerdir.
Bazı risk faktörlerinin testis kanseri ile ilişkili olduğu bilinir.
Risk Faktörleri Nelerdir?
Testislerde kanser hücreleri oluşumuna neden olabilecek risk faktörleri şunlardır:
İnmemiş Testis (Kriptorşidizm)
Testisler, fetal gelişim sırasında karın bölgesinde oluşur ve genellikle doğumdan önce skrotuma iner. İnmemiş testisi bulunan erkek çocuklar kanser riski altındadır. Testis, cerrahi işlem ile skrotuma yerleştirilmiş olsa bile kanser oluşma riski yüksektir.
Testislerin Anormal Gelişimi
Testislerin anormal gelişmesine neden olan durumlar, testis kanseri riskini artırabilir.
Aile Öyküsü
Aile üyelerinden birinde testis kanseri hikayesi olan kişilerde kanser görülme riski artmaktadır.
Yaş
Testislerde kanser oluşumu genellikle 15-35 yaşları arasındaki genç erkeklerde görülür. Fakat her yaştaki erkekte görülme olasılığı da vardır.
Irk
Beyaz tenli erkekler siyah tenli erkek bireylere göre daha fazla risk altındadır.
Evreleri
EVRE 1: Testis kanseri testis içinde sınırlıdır.
> Evre 1a: Kanser testis ve epididim ile sınırlıdır. Lenfovasküler invazyon yoktur.
> Evre 1b: Kanser testis ve epididimi aşmıştır veya lenfovasküler invazyon vardır.
> Evre 1s: Kanser testisten çıkarılmıştır. Başka dokularda metastaz bulunmasa da kan değerlerinde kanser emaresi (AFP, beta-HCG, LDH) yüksektir.
EVRE 2: Karında bulunan lenf bezlerinde kanser yayılımı vardır ve kan değerlerinde kanser emaresi (AFP<1000, beta-HCG<5000, LDH<1.5 kat) çok yüksek değildir.
> Evre 2a: Retroperitoneal lenf bezleri (sayısı önemsiz olacak şekilde) 2 cm’den küçüktür.
> Evre 2b: Retroperitoneal lenf bezleri (sayısı önemsiz olacak şekilde) 2 cm ile 5 cm arası büyüklüktedir.
> Evre 2c: Retroperitoneal lenf bezleri (sayısı önemsiz olacak şekilde) 5 cm’den büyüktür.
EVRE 3: Testisten uzaktaki lenf bezlerinde veya organlarda metastaz görülür. Yada kan değerlerinde kanser emareleri çok yüksektir.
> Evre 3a: Uzak lenf bezlerinde veya akciğerlerde testis kanseri metastazı görülür. Kan değerlerinde testis kanseri belirteçleri çok yüksek değildir.
> Evre 3b: Kan değerlerinde testis kanseri belirteçleri fazlaca yüksektür. (AFP:1000-10.000; beta-HCG:5000-50.000, LDH: 1.5-10 kat fazla)
> Evre 3c: Kanser akciğer dışında başka organlara da yayılmıştır. Yada kan değerlerinde kanseri emareleri ultra yüksektir. (AFP:>10.000; beta-HCG:>50.000, LDH: >10 kat fazla)
Testis Kanseri Yaşam Süresi
Testis kanserinde dünya genelinde %90'ların üzerinde başarılı tedaviler uygulanmaktadır. Bu sebepledir ki testis kanserinde yaşam süresi diğer kanserlere kıyasla oldukça iyidir.
Kabaca bir oran vermek gerekirse; tanı konmuş vakaların %5’inden daha azında hayat kaybı yaşanmaktadır.
Testis Kanseri Tipleri
Testis kanseri türlerinin büyük çoğunluğu sperm üretimi yapan germ hücrelerinde gelişir. Germ höcreli tümörler, seminom ve nonseminom olarak ikiye ayrılır.
Seminom
Testis ile sınırlı kanser: Testisteki kanser kasıkta açılan bir kesiden çıkarılır. Testisteki kanserin büyüklüğü 4 cm ise veya patoloji raporunda “rete testis invazyonu var” sonucu çıkmışsa ek olarak 1 kür kemoterapi uygulaması yapılır.
Karındaki lenf nodlarına yayılmış testis kanseri: Testis kanseri acil olarak çıkarılır. Hastanın karnına radyoterapi uygulanır yada 3 kür kemoterapi verilir.
Akciğer metastazı yapmış testis kanseri: Testisteki kanser acil olarak çıkarılır. 3 kür kemoterapi uygulanır.
Akciğer harici organlara metastaz yapmış testis kanseri: Testisteki kanser acil olarak çıkarılır. 4 kür kemoterapi uygulanır.
Non-Seminom
Testise sınırlı kanser: Testisteki kanser kasıkta açılan bir kesiden çıkarılır. Patoloji raporunda “vasküler invazyonu var” sonucu gelmişse ek olarak 1 kür kemoterapi uygulanır.
Karındaki lenf nodlarının yayılmış testis kanseri: Testisteki kanser kasıkta açılan bir kesiden çıkarılır. 3 kür kemoterapi uygulanır.
Akciğer metastazı yapmış testis kanseri: Testisteki kanser kasıkta açılan bir kesiden çıkarılır. Kan değerlerindeki kanser belirteçleri yüksekse 3 kür; çok yüksekse 4 kür kemoterapi uygulanır.
Akciğer harici organlara metastaz yapmış testis kanseri: Testis kanseri acil olarak kasıktan yapılan bir kesiyle çıkarılır. 4 kür kemoterapi uygulanır.
İlginizi Çekebilir >> Testis Kanserinden Korunmak
Testis Kanseri Tedavisi
Testis kanseri tedavisi sürecinin ilk aşamasında hastayı kanser hücrelerinden acilen kurtarmak bulunur. Kanserli testis yani yumurtalık ameliyat ile çıkarılır. Hastada testis kanseri şüphesi olsa dahi bu hastalıklı testisin vücuttan çıkarılması gerekir. Bu işleme radikal orchiektomi denilir.
Testis kanseri hastasından çıkarılan kanserli testis patoloji incelemesine alınır. Uygulanacak ek tedaviler; testis kanseri tipine, kanser yaygınlığına ve hastanın tedaviye verdiği cevaba göre değişiklik gösterir.
Radikal orchiektominin ardından evrelere göre tedavi uygulanır. Eğer hastalıkta yayılım yok ve kanser sadece karın alt bölgesi ve testislerde ise radyoterapi uygulanır. Bu yöntemde yan etkiler mide bulantısı sac dökülmesi ve halsizlik gibi klasik radyoterapi etkileridir.
Testis kanseri ikinci evrede ise bunun bir diğer adı ise kısa süreli kemoterapi uygulanılarak hastalık tedavi edilebilir. Bu durumda da yan etkiler saç dökülmesi, bulantı, halsizlik, zayıflık, iştahsızlık ve iktidarsızlık gibi bilinen kemoterapi etkileridir.
Üçüncü evrede ise yani kanserin uzak bölgelere ve hatta akciğere yayılmış halinde ise gene kemoterapi kullanılır ancak daha zor, daha fazla ve daha uzun vakit alan bir işlem gerçekleştirilir. Yan etkilerinde ise gene saç dökülmesi, iştahsızlık, mide bulantısı, kusma, halsizlik gibi etkiler görülür.
Tüm bu tedavilere cevap alınamazsa ya da kanser küçülmesine rağmen tekrar büyüme gösterirse RPLND olarak kısaltılan Retro Peritoneal Lenf Nodu Diseksiyonu ameliyatı uygulanmak zorundadır. Bu ameliyat oldukça tehlikelidir. Bu sebeple uzman bir hekim gerçekleştirmelidir. Ameliyat sonrasında hastalık büyük ölçüde engellense de bazen farklı sonuçlar da vermektedir.
Testis Kanseri Ameliyatı Sonrası İyileşme Süreci ve Cinsel Yaşam
Testislerde oluşan kanserlerin tedavisinde uygulanan ameliyat sonrasında en riskli etmen kanamadır. Açık cerrahiye kıyasla robotik cerrahi ile testis kanseri ameliyatı sonrasında kanama olmamaktadır.
Ameliyat sonrası hastanın bağırsak hareketlerinin geri dönmesi zaman alabilmektedir.
Hasta ameliyat sonrasında bir iki gün gaz çıkaramayabilir ancak bağırsaklarda her hangi bir yaralanma yoksa bu durum kısa sürede kendini toparlayabilmektedir.
Hasta genellikle ameliyat sonrası 3. gün taburcu edilir.
Özellikle sol taraflı testis tümörlerinde ameliyat yaparken sempatik zincir denilen bir ana sinir sistemine lenf bezleri yapışık olabilmektedir. Bu lenf bezlerini aort etrafından ayırırken bu sinirlerde zarar görebilmektedir.
Bu sinirlerin en önemli fonksiyonu orgazm hissi ve boşalma üzerinedir. Bu sinirler zarar gördüğü zaman anejekülasyon dediğimiz boşalma fonksiyonun olmaması gibi bir sorun ortaya çıkmaktadır. Hastanın sertleşme problemi yaşamamasına rağmen boşalma fonksiyonları kaybolmaktadır.
Kemoterapi Tedavisi
İleri evredekilerde dahil olmak üzere tüm testis kanserleri kemoterapi ile tedavi edilebilir.
Testis kanseri tedavisinde kemoterapi uygulaması yüksek oranlarda başarı sağlar. Erken evredeki kanser vakalarının tamamına yakını ve ileri evredeki vakaların büyük bir kısmı tamamen iyileşir.
Tüm kanserlerde olduğu gibi testis kanserlerinde de kemoterapi verilmesi iki amaç ile olmaktadır. Bunlardan birincisi ameliyat sonrası koruyucu amaç iledir. Diğeri ise yaygın evre hastalığın tedavisi amacıyladır.
Testis kanseri tedavisi ameliyat ile başlar. Ameliyat ile kanserli testis alındıktan sonra hasta kemoterapi için hazırlanır.
Ameliyat sonrasında hastanın değerleri normal düzeyde ise adjuvan kemoterapi (koruyucu) uygulanır. Adjuvan, yani koruyucu kemoterapinin amacı hastalığın geriye gelmesini engellemek içindir. Kanser tamamen alınmış olsa bile hastalığın nüks etme ihtimali vardır. Bunun nedeni vücutta mevcut olan kanser hücreleri büyümesidir.
Koruma amaçlı verilen adjuvan kemoterapi, kanserin çeşidine göre seçilir. Kanser, seminom tipte ise karboplatin isimli kemoterapi ilacı, non-seminom tipte ise BEP isimli kemoterapi ilacı kullanılır.
Seminom için adjuvan/koruyucu tedavi:
Erken evre için seminom çeşitli testis kanserinin koruyucu tedavisinde üç yöntem kullanılabilmektedir.
- Karboplatin isimli kemoterapi ilacının bir veya iki kür şeklinde üç haftada bir gün uygulanması
- Radyoterapi
- Tedavisiz izlem
Her üç yöntemle de başarı %100’e yakındır. Tedavi şekli yan etkiler değerlendirilerek karar verilir. Hem yan etkilerinin azlığı hem de uygulama kolaylığı nedeniyle karboplatin seçilebilecek tedavi yöntemlerinin başında gelmektedir.
Non-Seminom için adjuvan/koruyucu tedavi
Seminom dışı testis tümörlerinin adjuvan/koruyucu tedavisinde kullanılacak yöntem BEP rejimidir. Bir veya 2 kür uygulanabilmektedir.
Bölgesel veya uzak metastazlı hastalar için (seminom ve non-seminom)
Kandaki tümör testlerinde yükseklik var ve/veya filmlerde kitle görünüyor ise o zaman tedavi edici amaç ile kemoterapi verilmesi gündeme gelecektir. Bu amaçla verilecek kemoterapi seminom ve non-seminom için BEP kemoterapisidir. Genellikle üç kür şeklinde verilmektedir.
BEP, kullanılan kemoterapi ilaçlarının ilk harflerini temsil etmektedir:
- Bleomycin
- Etoposide
- CisPlatin isimli ilaçları içermektedir
Tedavi Nasıl Verilir?
BEP kemoterapisi hastanede, alanında uzman ekip tarafından verilmesi gerekmektedir. Bu medikal (tıbbi) onkoloji kliniklerinde verilmesi şart olan bir tedavidir. Her kemoterapi döneminde kan tetkikleri yaptırılmalıdır. Bunlar içinde kan sayımı, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarını içeren biyokimyasal testler ve en önemlisi tümör markerleridir. Kemoterapi süresince tümör markerlerinin seviyesinin düşmesi takip edilmelidir. Eğer düşme uygun bir hız ile olmuyor ise o zaman kemoterapi ilaçları gözden geçirilmeli, gerekir ise değiştirilmelidir. Ancak bu nadir görülen bir durumdur.
Kan testleri ile birlikte takip eden hekim kemoterapi öncesi hastayı değerlendirir. Kalp, akciğer, böbrek fonksiyonları, ilave hastalıklar, kullanılan ilaçlar gözden geçirilir. Testler ve muayeneler normal ise tedaviye geçilir.
Hekim tarafından kemoterapi ilaçlarının dozları belirlendikten sonra hasta kemoterapi salonuna alınır.
Hemşire kolunuza veya elinize kanül isimli esnek bir tüp yerleştirir. İlaçlar bu tüpten verilir.
Her kemoterapi öncesi tüm hastalara hazırlık serumu verilir. Bu serum içinde bulantı için ilaçlar, alerji ilaçları gibi hazırlık ilaçları bulunur. Kemoterapi ilaçları bir serum içine konularak hekimin belirlediği sıra ve sürede verilir. İlaç verilmeden önce böbreklerin normal çalışmasının korunması için bol miktarda sıvı tüketilmesi önerilir.
Tedavi Uygulama Sıklığı
Kemoterapi tedavisi 21 günlük aralıklarla uygulanır. Tedavinin verilme şekli ekli Grafikte görülmektedir. Bleomisin 1., 8. ve 15. günlerde verilmektedir. Bleomisinin tek başına verildiği günlerde (8. ve 15. gün) tedavi 30 dk sürmektedir.
Etoposid ve Cisplatin ise 1., 2., 3., 4. ve 5. günlerde verilmektedir. Bu günlerde tedavi 5 saat sürmektedir. Bunun tamamı bir kürlük tedavisidir. Yani hasta bir kürde 7 gün tedaviye girmektedir.
Kemoterapinin Yan Etkileri
Her hastanın kemoterapiye vereceği cevap farklı olur. Sayacağımız yan etkiler BEP kemoterapisi alan her hastada görülmeyebilir. Hastaların tamamına yakını çok az yan etki ile tedaviyi tamamlamaktadır. Yan etkilerin yönetiminde hekiminiz ile yakın irtibatta olmanız önemlidir.
- Enfeksiyon direncinin düşmesi
BEP ilacı beyaz kan hücrelerinin üretimini olumsuz etkileyebilir. Bu durum hastanın enfeksiyona açık hale gelmesi demektir. İlaç uygulamasından 1 hafta sonra bu etki görülebilir. Ancak 10-14 gün sonra bu etki en aza iner. İlerleyen kemoterapi küründen önce beyaz kan hücreleri normal seviyelere ulaşır.
- Vücut sıcaklığı 38ºC'nin üzerine çıktığında aniden üşüme-titreme başlar
- Kanama veya morarma izleri
BEP ilacı kanın pıhtılaşmasını sağlayan trombositlerin azalmasına neden olabilir. Vücutta morarma, kanama ve deride kızarıklıklar olduğunda hekim kontrolüne gidilmesi tavsiye edilir.
- Kansızlık (kırmızı kan hücresi sayısında azlık)
BEP ilacı kansızlığa neden olabilir. Hastanın yorgun ve halsiz hissetmesine neden olur. Gerekli görülürse kan transfüzyonu yapılabilir. Kan yükseltici iğne (eritropoietin) kullanımı önerilmez.
- Bulantı ve kusma
Tedavi sürecinde yaşanan kusma ve bulantıyı en aza indirmek için destekleyici ilaçlar verilir. Bulantı engelleyici bazı ilaçlar kabızlığa neden olabilir.
- Yorgunluk
- Saç dökülmesi
Kemoterapinin ilk küründen 3,5 hafta sonra saç dökülmesi yaşanabilir. Hastanın saçları tamamen dökülür. Saçın yanında kaş ve kirpik dökülmesi de görülebilir. Dökülmeler geçici sürelidir. Kemoterapi tedavisi neticelendiğinde tüm bu tüy ve kıllar yeniden uzamaya başlar.
- Ağızda yaralar çıkması
Hastanın ağız içinde yaralar oluşabilir. Sıvı tüketimini artırmak ve yumuşak bir diş fırçasıyla diş temizliği yapmak bu riski azaltabilir.
- Tat değişikliği
Hastalar tat duyusunda değişiklikler fark edebilir. Bu geçici durum tedavi süreci sonunda düzelir.
- Ellerde veya ayaklarda karıncalanma
Cisplatin ilacının sinir hücrelerinde yaptığı etkiden dolayı karıncalanmalar hissedilebilir. Bu durum periferik nöropati olarak adlandırılır. Bu yan etki tedaviden birkaç ay sonra yavaşça iyileşir.
- Deri renginde değişiklikler
Hastalarda nadiren deri rengi değişikliği görülebilir. Tedavi sonrasında normale döner.
- İshal
İshal olunması durumunda ilaç tedavisi uygulanır. Ciddi düzeyde bir ishal varsa doktora bilgi verilmelidir. Kaybedilen sıvının telafsi için günde 2-3 litre sıvı tüketilmelidir.
- Akciğerlerde problemler
Kemoterapi hastanın akciğerlerinde problemlere sebep olabilir. Hasta tütün ürünü kullanıyorsa bu sorunların oluşması daha muhtemeldir. Sorunlar öksürük ve nefes darlığı olarak görülebilir.
- Doğurganlık
Testis kanserinin görülme yaşı ortalama 33'tür. Kemoterapi tedavisi uygulandığında çocuk sahibi olma durumu olumsuz etkilenebilir. Sperm saklama yöntemi ile tedavi sonrasında çocuk sahibi olunabilir.
Kemoterapi Sonrası Kaybolmayan Kitleler
Testis kanseri tedavisinde uygulanan kemoterapi neticesinde hastaların %20’sinin karın bölgesindeki metastatik kitleler tam olarak kaybolmaz. Bu kitlelerin içinde bulunan kanser hücrelerinin yok olup olmadığı araştırılmalıdır.
Karında yok olmayan kitleler için tümör belirteçleri (AFP, beta HCG, LDH) ve PET taraması incelenir. Kanser tespiti yapılan kitleler ameliyat ile alınır. Bu ameliyat retroperitoneal lenf nodu diseksiyonudur (RPLND) olarak adlandırılır.
BEP Dışında Diğer Kemoterapi Seçenekleri?
BEP rejimi dışında testis kanserinin tedavisinde kullanılan kemoterapi rejimleri de vardır. Bunlardan başlıca olanları VİP, VeİP, TİP, GemOx, EP olarak sayılabilir. Bu rejimler genellikle nüks hastalıkta kullanılmaktadır. Tedavi başarıları BEP rejimi gibi yüksektir. Alanında uzman merkezler tarafından uygulanması gerekmektedir.
İleri evre, nüks etmiş testis kanseri tedavisinde kök hücre nakli de uygulanmaktadır. Tedavi başarısı diğer organ kanserlerine göre daha yüksektir.