Testis kanserinin yayılması sırasında Retroperitondaki lenf düğümleri ilk olarak etkilenecek olan bölgedir. Testiste büyüyen kanserin bu lenf düğümlerine yayılması durumunda Retroperitoneal Lenf Nodu Diseksiyonu (RPLND) ameliyatı yapılır.
Retroperitoneal lenf nodu diseksiyonu genel anestezi gerektirir. Cerrahi süreleri bireyler arasında büyük farklılıklar gösterse de, ortalama cerrahi müdahale süresi yaklaşık 6 saattir.
Cerrah hastanın karın bölgesinin orta kısmında geniş bir kesik açacak ve bağırsakları bir kenara itecektir. Daha sonra, retroperiton içinde bulunan kanserden etkilenen lenf düğümleri çıkarılır.
RPLND Nasıl Yapılır?
RPLND, karındaki aort ve vena cava inferior ana damarlarının etrafındaki lenf bezlerinin vücut dışına çıkarılma işlemidir. RPLND açık cerrahi, laparoskopik cerrahi ve robotik cerrahi ile uygulanabilir.
Ülkemizde ve Avrupa’da RPLND genellikle kemoterapi almış hastalarda karında geride kalan kitleleri çıkarmak için yapılır. Kemoterapi sonrası bu kitleler ana damarlara yapışık halde bulunur. Bu kitlelerin çıkarılması sırasında bu damarlarda yaralanmalar meydana gelebilmektedir. Laparoskopi ile bunların tamiri çok zor olduğundan, günümüzde bu ameliyatlar robotik cerrahi (altın standart) veya açık cerrahi ile yapılmaktadır. İster robotik cerrahi ile yapılsın, ister açık cerrahi ile yapılsın bu ameliyat çok tecrübeli ve yetenekli cerrahlar tarafından yapılmalıdır; aksi halde hayatı tehdit eden ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
RPLND açık cerrahi ile yapıldığında hastanın karnı göğüs kafesinden başlayarak, penis köküne kadar boydan boya kesilir. Açık cerrahi ile yapılan RPLND ameliyatlarında genellikle hastaya kan verilir. Hastanın ameliyat sonrası ciddi ağrıları olur ve hasta uzun bir süre günlük hayattan uzak kalır.
RPLND robotik cerrahi ile yapıldığında hastanın karnında 4 adet 8 mmlik ve 1 adet 2 cm lik kesi olur. Hastada ciddi kanama olmaz. Hasta 2 gün sonra hastaneden taburcu olur. Hastanın ciddi ağrı kesiciler almasına gerek olmaz. Aşağıdaki resimlerde robotik RPLND yapılan bir hastanın ameliyat sırasındaki görüntüsü, çıkarılan parçalar ve ameliyattan 1 hafta sonraki görünüm izlenmektedir.
Potansiyel Riskler ve Komplikasyonlar
Tüm büyük cerrahilerde olduğu gibi, RPLND cerrahisinde nadir olmasına rağmen komplikasyonlar görülebilir.
Bu ameliyatla ilişkili potansiyel riskler ve komplikasyonlar aşağıdakileri içerir ancak bunlarla sınırlı değildir:
- Kanama: RPLND, aort ve vena kava dâhil olmak üzere karın içinde dolaşan büyük kan damarlarının çevresinde bulunan lenf nodu diseksiyonu, lenf düğümlerinin çıkarılmasını gerektirir. Bu damarlardaki yaralanmalar büyük kan kaybına neden olabilir.
- Enfeksiyon: Hastalara ameliyattan hemen önce geniş spektrumlu intravenöz antibiyotik verilmesine rağmen, idrar yolu enfeksiyonları ve cilt insizyonları nadirdir ancak ortaya çıkabilir.
- Doku / Organ Yaralanması: Her ne kadar nadir görülse de, ameliyatın sonucu olarak bitişik organ ve dokular yaralanabilir. Bu yaralanma riski, böbrekler, kolon, bağırsak, vasküler yapılar, sinirler, kaslar, akciğerler, dalak, karaciğer, pankreas ve safra kesesi’ni içerir. Nadir durumlarda, beklenmeyen bu yaralanmaları gidermek için daha fazla ameliyat gerekebilir.
- Doğurganlık Üzerine Etkileri: Testis kanseri hastaları genellikle gençtir ve bu nedenle gelecek için doğurganlıklarını korumakla ilgilenebilirler. Testis kanseri tedavileri doğurganlığı çeşitli şekillerde etkileyebilir.
- Sperm Üretiminin Kaybı: Kemoterapi uygulaması, tedavi sonrasında kalan testisler tarafından üretilen sperm miktarını etkileyebilir. Her ne kadar sperm sayısı kemoterapinin ardından iyileşebilse de, sperm kalitesinin normal seviyelere dönmeme riski vardır.
- Retrograd Boşalma: Bazen boşalma kontrolünden sorumlu olan hassas sinirler RPLND ameliyatı sırasında zarar görebilir. Bu, spermin penisten ziyade mesaneye boşaldığı retrograd boşalma ile sonuçlanabilir. Hastalar boşalma sıvısında ciddi bir düşüş ya da tam yokluğun farkına varabilir. Bu durum sağlığınıza zarar vermese de, erkeğin cinsel ilişkiye girme becerisini olumsuz yönde etkileyecektir.
- Lenfosel: Lenfatik sıvı, lenf bezlerinin çıkarıldığı alanda toplanabilir, bu da sıvının drenajını veya başka bir ameliyatı gerektirebilir.
- Solunum Komplikasyonları: Bleomisin gibi bazı kemoterapi ilaçları akciğerleriniz için potansiyel toksikliğe sahiptir ve sizi ameliyat sırasında ve sonrasında solunum komplikasyonları riskine daha fazla maruz bırakır. Çoğu durumda, bu tür ilaçlar alan hastalar, solunum durumlarına daha fazla dikkat edilerek başarılı bir ameliyat geçirebilirler.