BİNBAY TV
0(530) 100 90 85
Kaptan Paşa, Piyalepaşa Blv. No:34385, 34290 Şişli/İstanbul

Hamilelikte böbrek kanseri nadir görülen fakat hem anne hem de fetus açısından yüksek risk barındıran kompleks klinik durumlardan biridir. Bu tür olgularda uygulanacak tedavi planı, onkolojik etkinlik ile gebeliğin sağlıklı devamını aynı anda gözetmelidir. Böyle hassas bir vakada uyguladığımız robotik cerrahi girişim sayesinde elde ettiğimiz olumlu klinik sonucu ve multidisipliner yaklaşımın önemini ele alalım.

Klinik Durumun Özeti

Hastamız Yusra A., gebeliğinin ikinci ayında rutin obstetrik değerlendirme sırasında sağ böbreğinde kitle saptanması üzerine tarafımıza yönlendirildi. Yapılan radyolojik tetkiklerde, yaklaşık 5 cm boyutlarında solid karakterde, kontrast tutan, renal hücreli karsinom (RCC) ile uyumlu bir kitle tespit edildi. Tümörün lokalize olması ve başka sistemik yayılım izlenmemesi nedeniyle evre T1b RCC tanısı kondu.

Tedavi Karar Süreci ve Etik Boyut

Olgunun yönetiminde hem onkolojik kontrolün sağlanması hem de gebeliğin devamına imkân tanınması temel önceliklerdi. Bu gibi durumlarda klasik yaklaşım genellikle gebeliğin sonlandırılması ve ardından radikal nefrektomi yönünde olmaktadır. Ancak hastamız, gebeliğini sonlandırmak istemediğini açık şekilde ifade etti.

Bu noktada, tümörün boyutu, yerleşimi ve evresi dikkate alındığında, robotik cerrahi ile böbreğin korunarak tümörün rezeksiyonu yapılabileceği öngörüldü. Multidisipliner konsey (üroloji, perinatoloji, anesteziyoloji ve etik kurul) eşliğinde değerlendirme yapıldı ve robotik parsiyel nefrektomi uygulanmasına karar verildi.

Uygulanan Cerrahi Yöntem: Robot Destekli Parsiyel Nefrektomi

Operasyon, gebeliğin ikinci trimesterine girilmeden önce, fetus için minimum risk taşıyan dönemde planlandı. Da Vinci robotik cerrahi sistemi kullanılarak transperitoneal yolla tümör çıkarıldı. Parsiyel nefrektomi, böbreğin sağlıklı dokusunun korunarak yalnızca tümöral dokunun eksize edilmesini sağlar. Robotik cerrahi, bu tür hassas işlemlerde hem görsel büyütme hem de hareket hassasiyeti sayesinde büyük avantaj sunar.

Cerrahi sırasında minimal kanama ile işlem tamamlandı. Anne ve fetus açısından postoperatif dönemde herhangi bir komplikasyon gelişmedi. Gebelik sağlıklı şekilde ilerledi ve doğum zamanında gerçekleşti.

Onkolojik ve Obstetrik Sonuçlar

Histopatolojik inceleme sonucunda tümörün klar hücreli renal hücreli karsinom olduğu doğrulandı. Cerrahi sınırlar negatifti. Hastamız doğum sonrası takiplerinde sağlıklı bir postnatal ve postoperatif iyileşme süreci geçirdi. Bugün itibarıyla hem hasta hem de çocuğu sağlıklı yaşamlarını sürdürmektedir.

Literatürdeki Yeri ve Klinik Önemi

Hamilelikte renal tümör yönetimi üzerine yapılan çalışmalarda, çoğunlukla radikal cerrahi veya gebelik sonlandırması ön plana çıkmaktadır. Ancak bu vaka, uygun hasta seçimi ve multidisipliner yaklaşım ile robotik cerrahinin gebelikte onkolojik tedavide güvenli ve etkili bir seçenek olabileceğini ortaya koymaktadır.

Ayrıca bu vaka, hastanın tercihine saygı duyularak, etik prensipler çerçevesinde bireyselleştirilmiş tedavi planlamasının önemini vurgulamaktadır.

Gebelikte böbrek tümörü yönetimi, hem anne hem de fetusun sağlığını dikkate alan özel bir planlama gerektirir. Bu olgu, robotik cerrahinin sunduğu teknik avantajlarla, hastanın onkolojik ve obstetrik hedeflerine aynı anda ulaşılabileceğini göstermektedir.

Erken tanı, hasta merkezli yaklaşım ve ileri cerrahi teknolojiler, bu tür yüksek riskli klinik tabloların yönetiminde temel başarı unsurlarıdır.

Yorumlar ve Sorular